KIRIK HAVALAR

MAKARAM SARI BAÄžLAR


Repertuar No
1179 
Yöresi- İli
İlçesi- Köyü
-  
Kaynak KiÅŸi
Derleyen
Notaya Alan
Ä°cra Eden
 
Makamsal Dizi
Konusu - Türü
Karar Sesi
La 
BitiÅŸ Sesi
La 
Usül
2/4 
En Pes Ses
La 
En Tiz Ses
Sol 
Ses GeniÅŸliÄŸi
7 Ses 




TÜRKÜNÜN SÖZLERİ

MAKARAM SARI BAÄžLAR (oy)
KIZ SÖYLER GELİN AĞLAR
NİYE BEN ÖLMÜŞMÜYEM (lo)
ASYEM KARALAR BAÄžLAR

Bağlantı:
O PERDE O PERDE
ZÃœLFÃœN YÃœZÃœNE PERDE
DEVRÄ°YELER SARDI DA BÄ°ZÄ°
MEĞER KADERİM BÖYLE

MAKARADA İPLİĞİM (oy)
ASYE BENİM KEKLİĞİM
HİÇ AKLIMDAN ÇIKMIYOR (lo)
TENHALARDA GEZDİĞİM

Bağlantı

SARI GÜLÜ DERENDE (oy)
Ä°NSAF SENÄ°N NERENDE
KABAHAT SENDE DEĞİL (lo)
SANA GÖNÜL VERENDE

Bağlantı

ASYE : ASİYE : Bir kadın adı
ZÜLÜF : Şakaklardan sarkan saç lülesi
DEVRİYE : Güvenlik kuvvetleri, karakol


 

TÜRKÜNÜN ÖYKÜSÜ

     Aydın, terzilik yapmaktadır. 
     Memedin Mahallesi'nde oturan tahsildar Hulusi Bey'in kızı Asya'ya gönlünü kaptırmıştır. Onunla evlenip mutlu bir yaÅŸam sürdürmeyi düşünmektedir.
     Belli zamanlarda, fırsat buldukça az da olsa Asya ile buluÅŸup konuÅŸur ve dertleÅŸirler. 
     Aydın, terzi dükkanına kumaÅŸ getirip satmak ister. Bunun için Ä°stanbul'a gider. Amacı bir an evvel iÅŸlerini düzeltip Asya'yı ailesinden istetmektir. Ä°stanbul'a gitmeden Asya ile görüşerek, kısa zamanda kumaÅŸ alıp döneceÄŸini belirtir. Daha önceleri ipekçilerden aldığı kırmızı renkli ipeÄŸi mendil olarak hazırlamıştır. Etrafını desenle iÅŸlediÄŸi bu mendili Asya'ya verir, Asya'nın elini tutarak vedalaşır ve Asya'yı alnından öper. Asya utangaç bir halde, "Aydın, ya bir gören olduysa ?" deyince "Ben dikkat ettim saÄŸda solda kimseler yoktu" cevabını veren Aydın, sevgilisinin yanından ayrılır ve Ä°stanbul'a gider.
     Aydın, Ä°stanbul'da bir ay kadar kalır. Diyarbakır'a döndüğünde Asya'nın varlıklı bir ailenin oÄŸlu olan Ä°smet'e istenildiÄŸini ve söz kesildiÄŸini duyar. Bu haber üzerine ne yapacağını ÅŸaşıran Aydın, Asya ile konuÅŸur. Asya gönlünün kendisinde olduÄŸunu anasının da kendisini isteten Ä°smet'e vermek istemediÄŸini fakat babasına söz geçiremediÄŸini belirtir. Bunun üzerine Aydın, "Halen benimle evlenmeye kararlıysan gel seni kaçırayım" deyince Asya, "Ne zaman istersen ben hazırım" der. Aydın, aldığı bu cevap üzerine dört gün sonra cumartesi günü öğleden sonra Urfa Kapısı'ndaki Sarıkız'ın orda kendisini bekleyeceÄŸini belirtir. KararlaÅŸtırılan gün ve saatte buluÅŸmak üzere ayrılırlar.
     Aydın, dükkanında yarım kalan iÅŸlerini kalfasına bırakır. Durumu kendisine anlatarak, "Artık dükk"n sana emanettir, benim yokluÄŸumu hissettirme" der. Samimi arkadaÅŸlarından Salih ile buluÅŸarak Asya'yı kaçıracağını söyler. Salih, "Ben de sizinle geleyim bu iÅŸler yalnız olmaz" der ve Asya'yı nereye ve nasıl götüreceklerini planlarlar.
     Gün Cumartesidir. Aydın Sarıkız'da Asya'yı beklerken, Salih de iki at ayarlamış biraz ileride onları beklemektedir. Aydın, elinde bir bohça ile Asya'nın geldiÄŸini görürce heyecanlanır. Beraberce Salih'in yanına giderler. Aydın ile Asya bir ata, Salih diÄŸer ata binerek Gazi Köşkü'nün arkasından (ÅŸimdiki yeni yapılan Mardin yolunun bulunduÄŸu yer) ilerleyerek ÇaruÄŸu Köyü'nün arkasından Kurt Kayalıkları mevkiine varırlar. Biraz ileride Aydın'ın akrabalarının oturduÄŸu köy vardır, oraya gideceklerdir.
     Aydın, Salih'i bu köye göndererek amcazadesi Hasan'ı bulup durumu anlatmasını ve kalacakları bir yer ayarlamasını söylemesini ve iÅŸi bittikten sonra geri dönmesini söyler. Salih atına atlayıp köye gider, her ÅŸey istendiÄŸi gibi ayarlandıktan sonra Salih tekrar Kurt Kayalıkları'na döner. Burada karanlığın bastırmasını beklerler ve karanlık çökünce sessiz bir ÅŸekilde köye gidip hazırlanan eve girerler. Asya'yı amcasının oÄŸlunun hanımının kaldığı odaya gönderen Aydın, Salih ve amcasının oÄŸlu ile diÄŸer bir odada kalır.
     Kızının eve gelmediÄŸini gören Hulusi Bey merak içerisindedir. EÅŸ, dost ve akrabalarından Asya'yı sorarlar. Haber alamayınca karakola bildirirler. Bu arada komÅŸularından biri Asya'nın Aydın'la görüştüğünü bildirince ilk etapta Aydın'ın babasının evini basarlar. Fakat bulamazlar. SoruÅŸturma sonunda gittikleri köy tespit edilir ve jandarmaya haber verilir.
Köye gelen jandarma Asya ile Aydın'ın kaldığı evi sarar ve teslim olmalarını ister. Aydın yakalandıklarını ve kaçmalarına imkan olmadığını anlar. Asya ise ağlamaktadır. Aydın'ın niyeti teslim olmamaktır. Asya, "Teslim ol. Ben seni beklerim, kendi rızamla kaçtığımı, zorla kaçırılmadığımı ifademde anlatırım. Seni bırakırlar, bırakmazlarsa da sen hapisten çıkana kadar beklerim. Ne yapalım kaderimiz böyle imiş" diyerek Aydını'ı ikna eder. Aydın, Asya'nın uzun saçlarını okşayarak, "Bu saçlar yüzüne perde olsun ki bu gül yüzü benden başka kimse görmesin" der, birbirlerine sarılırlar ve Aydın jandarmaya teslim olur, cezaevine konur.

* Bu hikayeyi Hüsnü İpekçi ve Suphi Martağan 1999 yılında derledim.

                                                   Diyarbakır Kültürü
                                                   Vedat GÃœLDOÄžAN