KIRIK HAVALAR

ÇIKTIM BELEN KAHVESİNE Ormancı


Repertuar No
3590 
Yöresi- İli
İlçesi- Köyü
-  
Kaynak KiÅŸi
  YÖRE EKİBİ
Derleyen
Notaya Alan
İcra Eden
 
Makamsal Dizi
Konusu - Türü
Karar Sesi
La 
BitiÅŸ Sesi
La 
Usül
4/4 
En Pes Ses
Sol 
En Tiz Ses
Mi 
Ses GeniÅŸliÄŸi
6 Ses 




TÜRKÜNÜN SÖZLERİ

ÇIKTIM BELEN KAHVESİNE BAKTIM OVAYA
BAY MUSTAFA ÇAĞIRDI DA DAM'OYNAMAYA
ORMANCI DA GELİR GELMEZ YIKAR MASAYA
SÖZ ANLAMAZ ORMANCI ÇEKMİŞ KAFAYA

Bağlantı:
AMAN ORMANCI YAKTIN ORMANCI
KÖYÜMÜZE GETİRDİN YOKTAN BİR ACI

KÖYÜMÜZÜN SULARI HOŞTUR İÇMEYE
ÜSTÜNDE KÖPRÜSÜ VAR GELİP GEÇMEYE
ORMANCI DA BENİ VURDU HİÇ Mİ HİÇİNE
YAZIK ETTİN ORMANCI KÖYÜN İKİ GENCİNE

Bağlantı

GİRENİZ'İN ORTASINDA DEĞİRMEN DÖNER
DEĞİRMENİN SULARI DAĞINDAN İNER
MUSTAFA'YA ATILAN KURŞUN TEVFİK'E DEĞER
TEVFİK'İMİN ACILARI YÜREKLER DELER

Bağlantı


 

TÜRKÜNÜN ÖYKÜSÜ

     Gevenes Köyü, MuÄŸla ili YataÄŸan İlçesi'ne baÄŸlıdır. Yeni adı Çaybükü'dür. MuÄŸla ve YataÄŸan'a 25 km. mesafede bir ormaniçi köyüdür. Åžimdilerde Kekova Termik Santralı'nın kömür ocakları arasında kalmıştır. Gevenes Köyü'nün içindeki yüksek tepenin adı Belen Tepesi'dir. Köy kahvesi de Belen Tepesi'ndedir. Köylüler burada toplanarak dama ve tavla oynarlar. 
     "Yıl 1946 aylardan Temmuz'dur ( 7 Temmuz 1946 ). Köylülerden SoÄŸanoÄŸlu Mustafa Åžahbudak ( Bay Mustafa ) ile Tevfik, Belen Kahvesi'nde dama oynamaktadırlar. Tevfik, Gevenes Köyü'nün muhtarıdır. İşte bu sırada Gevenesdere ve KozaÄŸaç mevkiinde orman yangını çıkmış ve de kontrol altına alınmıştır. O mıntıkanın orman koruma ve bakım memuru yani kolcusu - ormancısı - Sarı Mehmet'tir ( Mehmet İn ). Sarı Mehmet, etrafı çevrilen yangının kontrolden çıkmaması için Gevenes Köyü'nün Belen Tepesi'ndeki Belen Kahvesi'ne gelerek Muhtar Tevfik'ten bekçi ister. Muhtar Tevfik iÅŸ zamanı olması sebebiyle bekçiyi vermek istemez. Ormancı da konuyla ilgili tuttuÄŸu zaptı muhtara imzalatmak ister.

   
 Ormancı Türküsü'nün yakılmasına vesile olan 
Ormancı Sarı Mehmet (Mehmet İn. 1915 - 1971) 
   ( FotoÄŸraf  MuÄŸlalı Mehmet Ali Eren arÅŸivi )

     Muhtar Tevfik, oyunun kritik anı olsa gerek ki ormancının isteÄŸini yerine getirmez. İsteÄŸinin yerine getirilmemesine kızan ormancı dama masasını devirir. Bay Mustafa, dökülen taÅŸları toplar ve ormancıya "Sen sarhoÅŸsun çek git" der. Ormancı Sarı Mehmet inatlaşır, söz anlamaz. İkinci kez dama masasını devirir. Bu sefer de Bay Mustafa ile aralarında tartışma baÅŸlar. Bay Mustafa sinirlenerek ormancıya tokat atar. Ormancı bir gün önce ödünç aldığı kamayı çeker ve Mustafa'yı kolundan yaralar. Bay Mustafa da olayın ÅŸoku ile tabancasını çıkartır. Bu esnada oyun arkadaşı Muhtar Tevfik "yapma"  diyerek Mustafa'nın silahının önüne atılır. Kazara Bay Mustafa'nın silahı iki kez patlar. Çıkan kurÅŸunlar Muhtar Tevfik'e deÄŸer. Bay Mustafa, arkadaşı Tevfik ile ilgilenirken ormancı kaçar. Ama Bay Mustafa, kaçarken onu da topuÄŸundan ve kalçasından vurur. Köylüler hadisenin daha da büyümemesi için Bay Mustafa'yı yatıştırıp, silahını da elinden alırlar. Muhtar Tevfik ise MuÄŸla Devlet Hastahanesi'ne kaldırılır. Ancak kan kaybından vefat eder maalesef." 
     Ä°ÅŸte bu olayın ardından "Ormancı Türküsü" ortaya çıkar. ÇeÅŸitli sözler uydurularak okunan türkünün, yerinde tespit ettiÄŸimiz orijinal sözleri aÅŸağıdaki gibidir.

Çıktım Belen Kahvesi'ne baktım ovaya 
Bay Mustafa çağırdı dam'oynamaya ( Dama oynamaya ) 
Ormancı da gelir gelmez yıkar masaya 
Söz anlamaz ormancı çekmiÅŸ kafaya 

  BaÄŸlantı :
Aman ormancı canım ormancı 
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı 

  
    Olayın kahramanlarından Bay Mustafa 
      ( Mustafa Åžahbudak 1921 - 2000)
    
Ganives'in ( Gevenes'in ) suları hoÅŸtur içmeye 
İçinde köprüsü var gelip geçmeye 
Tevfik'imi vurdular hiç mi hiçine 
Yazık ettin ormancı köyün iki gencine

 BaÄŸlantı 

Ganives'in ortasında deÄŸirmen döner 
DeÄŸirmenin suları dağından iner 
Ormancıya atılan kurÅŸun Tevfik'e deÄŸer 
Tevfik’imin acıları yürekler deler

 BaÄŸlantı

Türkünün üçüncü kıtasının 4. dizesi "Bay Mustafa ah çeker iş işten geçer" şeklinde de okunmaktadır.

     Yöredeki kaynak kiÅŸilerden (Ali Genek ve Mehmet Ali Eren) ifadelerine göre olayın tarihi 7 Temmuz 1946'dır. Türkü; MuÄŸla - YeÅŸilyurt İlçesi'nden 1903 - 1959 yılları arasında yaÅŸayan Kemancı Tahir Usta ( Erdinç )  tarafından yakılmıştır. 
     Mehmet Ali Eren de Kemancı Tahir Usta için ÅŸu bilgileri vermektedir: "Tahir Erdinç'in lakabı DiÅŸsizler'dir.  Pisi doÄŸumlu olup 1959 da YataÄŸan'da vefat etmiÅŸtir. 1936–1939 yılları arasında AliÅŸar Deresi deÄŸirmenlerini kiralar, AliÅŸar Deresi'nden sonra YataÄŸan'a yerleÅŸir. Düğünlere Nebi Köylü Zurnacı Muhammet'le birlikte giderler. Onun evinde kalır. MuÄŸla Orman Bölge Müdürlüğü'nden emekli olan tek oÄŸlu Sait Erdinç'tir. O da vefat etmiÅŸtir. Mehmet Ali Eren türkünün hikâyesini Mustafa Åžahbudak ile (Olayda adı geçen Bay Mustafa ) Muvaffak Åžahbudak ve Çetin PiriçcioÄŸlu'ndan  (Ormancı Sarı Mehmet'in yeÄŸeni ) derlemiÅŸtir.

  
 Ormancı Türküsü'nü yakan MuÄŸla YeÅŸilyurt' tan 
Kemancı Tahir Usta ( Tahir Erdinç 1903 – 1959 ) 
   (FotoÄŸraf MuÄŸlalı Mehmet Ali Eren arÅŸivi)

      Türkülerimizin icraatında dikkat edilecek hususlardan birisi de; yörenin ağız özelliÄŸidir. MuÄŸla'da da bu özellik kendisini gösterir. MuÄŸla türkülerinde; "-i" nispet ekinin "-a" harfine dönüşmesi Anadolu'da pek görülmeyen enteresan özelliklerden biridir. MuÄŸla ZeybeÄŸi'ndeki; "Alı da verin benim barutumu saçmama / Üç gün kaldı ÅŸu MuÄŸla'dan kaçmama" sözlerindeki yöre söyleyiÅŸi "saçmama" ÅŸeklindedir. Bu Sözcük; "saçmamı" olarak söylendiÄŸinde yörenin ağız özelliÄŸine ters düşmektedir. Aynı özellik Ormancı Türküsü'nde de karşımıza çıkar. 

"Ormancı da gelir gelmez yıkar masaya 
Söz anlamaz ormancı çekmiş kafaya"

dizelerinde "masaya", "kafaya" sözcüklerinde -i- hali olması gerekirken yörenin ağız özelliği -a- haline dönüştürmüştür. "Masaya" sözcüğünü "masayı," "Kafaya" sözcüğünü de "kafayı" olarak okuduğumuzda yörenin ağız özelliği ihlal edilmiş olur. Birkaç örnek daha vermek gerekirse ;

* "Feraye"nin Ferayi olarak okunması, 
* MuÄŸla kına havasın da; "Yengeler yakar kınayı / AÅŸkolsun veren anayı" diye baÅŸlayan ezginin 2. dizesindeki "anayı" sözcüğünün "anaya" okunması, 
* Adem Gardaş Türküsü'ndeki bağlantı bölümünün "Yüksekten götürün benim de salıma /Düşmanlarım görmesin akan kanıma" dizesindeki “salıma" sözcüğünün "salımı," kanıma sözcüğünün ise "kanımı" şeklinde okunması Muğlalı'yı rahatsız eder.

                                            HALİL ATILGAN
     
     NOT (Repertükül) : Bu türkünün fotoÄŸraflarla desteklenen öyküsü ve geniÅŸ analizi için MAKALELER BÖLÜMÜ'ndeki DR. Halil ATILGAN'a ait "ORMANCI TÜRKÜSÜ - HİKAYESİ - GÜNÜMÜZDE DEĞİŞTİRİLEN SÖZLERİ VE YORUM BAHANESİYLE ARABESKLEÅžEN İCRA ÅžEKLİ" baÅŸlıklı makaleye bakılabilir.