REPERTUAR DIÅžI

DAMDAN ATTIM KENDÄ°MÄ° Hey OnbeÅŸli OnbeÅŸli


Repertuar No
722 
Yöresi- İli
İlçesi- Köyü
-  
Söz Yazarı
 
Bestecisi
 
Kaynak KiÅŸi
Derleyen
Notaya Alan
Ä°cra Eden
Makamsal Dizi
Konusu - Türü
Karar Sesi
La 
BitiÅŸ Sesi
La 
Usül
4/4 
En Pes Ses
Sol 
En Tiz Ses
Sol 
Ses GeniÅŸliÄŸi
8 ses 


                    Kaynak kiÅŸiden




TÜRKÜNÜN SÖZLERİ

DAMDAN ATTIM KENDÄ°MÄ°
BULAMADIM RENGÄ°MÄ°
HOVARDALIK PEK KOLAY
ÖĞRENMELİ FENDİNİ

ASLINDA GÃœZELÄ°M KIZ SENÄ°N Ä°SMÄ°N HEDÄ°YE
FINDIK FISTIK ALDIM GÃœZEL YEMÄ°YE
MANTO ALDIM GÃœZEL SANA GEYMÄ°YE

HEY ONBEÅžLÄ° ONBEÅžLÄ°
BAÄžDAT YOLLARI TAÅžLI
ONBEÅžLÄ°LER GÄ°DERSE
KIZLARIN GÖZÜ YAŞLI

ASLINDA GÃœZELÄ°M KIZ SENÄ°N Ä°SMÄ°N HEDÄ°YE
KAL EFENDÄ°M SAAT GELDÄ° YEDÄ°YE
FINDIK FISTIK ALDIM GÃœLÃœM YEMÄ°YE

IRMAĞI GEÇTİ GELİN
GEDİĞİ AŞTI GELİN
EĞİL Bİ YOL ÖPEYİM
YÜREĞİM GEÇTİ GELİN

ASLINDA GÃœZELÄ°M KIZ SENÄ°N Ä°SMÄ°N HEDÄ°YE
BEN DOLAÅžTIM SEN DE DOLAÅž GEDÄ°ÄžE
MANTO ALDIM GÃœZEL GÃœZEL GEYMÄ°YE
FINDIK FISTIK ALDIM GÃœLÃœM YEMEYE

PENCERESÄ° BEÅž CAMDAN
KONYAK İÇTİM FİNCANDAN
AL MARTÄ°NÄ° VUR BENÄ°
BEN DE BIKTIM BU CANDAN

ASLINDA GÃœZELÄ°M KIZ SENÄ°N Ä°SMÄ°N HEDÄ°YE
KAL EFENDÄ°M SAAT GELDÄ° YEDÄ°YE
FINDIK FISTIK ALDIM GÃœLÃœM YE DÄ°YE


 

TÜRKÜNÜN ÖYKÜSÜ

     Ãœzerinde tartışmaların bitmediÄŸi türkülerden birisidir "Hey OnbeÅŸli" türküsü. Yıllar boyu birçok insan tarafından türkünün Çanakkale Cephesi'ne giden ve halk arasında "OnbeÅŸliler" diye bilinen 1315 (1898-1899) doÄŸumlu çocuklar için yazılmış ağıt olduÄŸu söylene gelmiÅŸtir.. Birçok araÅŸtırmacı tarafından türkünün aslında bir ağıt olduÄŸu, ancak zamanla oyun havası ÅŸekline büründüğü yazılmıştır. Ağıt iddiasıyla birçok roman, öykü ve hikayeye konu edilmiÅŸtir.. Bütün bunların tek kaynağı da 1977 yılında 1616 repertuar numarası ile TRT THM Repertuarı'na alınan türkü ve onun üzerinden üretilen kulaktan dolma bilgiler ve senaryolardır. 
    Türkü ile ilgili baÅŸka da kayıtlar arÅŸivlerde olmasına raÄŸmen dikkat çekmemiÅŸ, üzerinde durulmamış veya herhangi bir araÅŸtırmacının eline geçmemiÅŸ olmalı ki, tüm yorumlar sadece TRT Kurumu tarafından yayınlanan türkü üzerinden yapılmıştır. 
    "Hey OnbeÅŸli" isimli türkünün mevcut olan ilk ses kayıtları; Feryadi Hafız Hakkı Bey'e ait 1927 yılındaki taÅŸ plak kaydı ve 1943 yılında Muzaffer Sarısözen baÅŸkanlığındaki Ankara Devlet Konservatuarı derleme kayıtlarıdır. Varyantları ile birlikte özellikle bu kayıtlar incelendiÄŸinde; "türkünün bir ağıt olduÄŸu" yönündeki görüşlerin pek de doÄŸru olmadığı ortaya çıkmaktadır. 

1943 Ankara Devlet Konservatuarı derlemesindeki sözleri:

Hey onbeÅŸli onbeÅŸli
Tokat yolları taşlı
OnbeÅŸliler gidiyor
Kızların gözü yaşlı

Bağlantı:
aslan yarim kız senin adın hediye
ben dolandım sen de dolan gel gediye
fistan aldım endazesi on yediye aman aman
dar mı geldi gönderdiğim hediye

Köprünün altı diken
Yaktın beni gül iken
Allah da seni yaksın
Üç yıllık gelin iken

Bağlantı

-----------------------------

1927 taş plak kayıtındaki sözleri :

Damdan attım kendimi
Bulamadım rengimi
Hovardalık pek kolay
Öğrenmeli fendini

Aslında güzelim kız senin ismin Hediye
Fındık fıstık aldım güzel yemiye
Manto aldım güzel sana geymiye

Hey onbeÅŸli onbeÅŸli
Bağdat yolları taşlı
OnbeÅŸliler giderse
Kızların gözü yaşlı

Aslında güzelim kız senin ismin Hediye 
Kal efendim saat geldi yediye
Fındık fıstık aldım gülüm yemiye

Irmağı geçti gelin
Gediği aştı gelin
Eğil biyol öpeyim
Yüreğim geçti gelin

Aslında güzelim kız senin ismin Hediye
Ben dolaştım sen de dolan gediğe
Manto aldım güzel güzel geymeye
Fındık fıstık aldım yemeye

Penceresi beÅŸ camdan
Konyak içtim fincandan
Al Martini vur beni
Ben de bıktım bu candan

Aslında güzelim kız senin ismin Hediye
Kal efendim saat geldi yediye
Fındık fıstık aldım yemiye

görüldüğü gibi türkünün ilk kaydındaki sözleri ÅŸimdikinden oldukça farklıdır..  Asıl çarpıcı olanı ise; 1914 - 1916 yılları arasında yapılan Çanakkale Deniz ve Kara SavaÅŸları'ndan sadece 11 yıl sonra 1927 yılında hem de Çanakkale gibi önemli bir zafer için yakıldığı ve  "Ağıt" olduÄŸu iddia edilen bir türkünün,  hem bu sözlerle hem de gayet kıvrak ritimlerle bir plaÄŸa okunmasına zaten imkan yoktur.  

    Türküde sözü geçen "onbeÅŸli" ibaresinden hareketle Çanakkale Savaşı ile iliÅŸkilendirilmeye çalışılan türküyle ilgili, gerek kamu gerekse özel yayın kuruluÅŸlarında çok sayıda program yapılmış ve özel günlerde de türkünün ağıt olduÄŸuna dair programlar yayımlanmıştır. Zamanla türkü, orijinal metindeki konulardan uzaklaÅŸmış, içinde "OnbeÅŸli" ifadesi geçtiÄŸi için de "ağıt" olduÄŸu konusunda hissedilir ölçüde kamuoyu oluÅŸturulsa da tüm zorlamalara raÄŸmen kıvrak icra ÅŸekli deÄŸiÅŸmemiÅŸ, ağıta benzetilmeye çalışılan icralar da toplum tarafından benimsenmemiÅŸtir. 

    Osmanlı döneminde; 27 Mayıs 1915 tarihinde hükümetteki Ä°ttihat ve Terakki partisi tarafından "Tehcir Kanunu" adıyla bilinen zorunlu göç yasasıyla, Ermeni Halkı'nın bir bölümünün, savaÅŸ bitene kadar, bulundukları bölgeden Suriye ve Lübnan gibi farklı bölgelere göç ettirilmeleri kararlaÅŸtırıltı. Tehcir Kanunu'na göre zorunlu göçe tabi tutulanlar için her türlü tedbir alınarak göçün tamamlanması saÄŸlanacak, savaÅŸ bitiminde ise isteyen Ermeniler yurtlarına geri dönebilecekti. Bu yasanın kapsadığı ülke genelinde 450 bin Ermeni'den 422 bini göçe tabi tutuldu. 1870 verilerine göre o dönem kaza merkezi olan ve tahmini nüfusu 18.575 kiÅŸi olan Tokat'ta, Müslim-gayrimüslim oranı % 55,31'e, % 44,69 dur. Yani bu bilgiye göre 8300 civarında gayrimüslim, yaklaşık 2400 haneyi teÅŸkil etmektedir. Ä°lerleyen zamanlarda Gayrimüslim oranı kaza merkezinde % 44.69 iken Müslüman göçmenler nedeniyle kaza genelinde % 21.26'ya gerilemiÅŸtir (Açıkel; 2003). Bu ailelerin neredeyse 3/4 'ü zorunlu göçe tabi tutulmuÅŸtu.

    Ä°ÅŸte bu zorunlu göçe tabi tutulan Ermeni Aileler'in bazıları, yollarda baÅŸlarına bir iÅŸ gelir korkusu ile özellikle de çok küçük yaÅŸlardaki kız çocuklarını savaÅŸ bitince geri döner alırız umuduyla ve/veya eÄŸer gelemezsek sizin evladınız olsun diyerek samimi oldukları Türk Aileler'e emanet etmiÅŸlerdir. O günkü koÅŸullar ve o kadar uzaklıktaki yolun nasıl gidilebileceÄŸini düşününce, bu ailelerin davranışları da daha anlaşılır olmaktadır.

    Hükümetin müdahalesinden de çekinilerek, gizlilik ve korku içerisinde yapılan bu emanet verme olaylarına konu olan çocuklara, çevrede deÅŸifre olmaması için yeni aileleri tarafından gerçek isimleriyle hitap edilmiyor, yanı sıra çocuklar Müslüman olmadığı için hem de günah olur gerekçesiyle de AyÅŸe, Fatma, Emine vb. gibi Müslüman isimleriyle de hitap edilemiyordu. Bunların yerine bu çocuklara genellikle "Hatun veya Hediye" diye sesleniliyordu.. Bu isimler daha sonraki yıllarda bu ÅŸekildeki birçok kız çocuÄŸunun nüfustaki gerçek isimleri haline de gelmiÅŸtir. Müslüman gençlerle evlenen veya Müslümanlığa geçen birçok kızın da adı tamamen deÄŸiÅŸmiÅŸtir. 
    Türküde sözü edilen "Hediye" de büyük ihtimalle bu ÅŸekilde isim almış birisidir. Sonradan "Aslan yarim kız senin adın Hediye" ÅŸeklinde söylenmeye baÅŸlansa da 1927 taÅŸ plak kaydında Feryadi Hafız Hakkı Efendi 'nin her nakaratta ısrarla "Aslında güzelim kız senin adın Hediye" diye söylediÄŸi görülmektedir. Ne ilginçtir ki bu konuda bilgisine baÅŸ vurulan ve 1925 doÄŸumlu olan kaynak kiÅŸimiz de annesinin adının "Hediye" olduÄŸunu ifade etmiÅŸtir.. 

    Bu arada "Hey OnbeÅŸli" türküsü ve varyantlarında bazen "Tokay Yolları taÅŸlı" ve /veya "BaÄŸdat Yolları taÅŸlı" sözleri geçmektedir. Bunun sebebi AraÅŸtırmacı Necdet Kurt tarafından şöyle izah ediliyor ve belgelendiriliyor: 
    "Osmanlı arÅŸivlerinde bulunan Hicri 1308, Miladi takvime göre 1892-93 yıllarına denk gelen bir belgede, Tokat'ta bugün adı Behzat olan caddenin, o yıllardaki adının BaÄŸdat Caddesi olduÄŸunu yazıyordu. Bu cadde, o zamanlar halk arasında BaÄŸdat Yolu olarak biliniyordu. Bunun nedeni ise Osmanlı döneminde BaÄŸdat'ın önemli bir ticaret merkezi, Tokat'ın ise büyük bir iç gümrük kapısı olmasıydı. (Ä°hsanoÄŸlu; 1999). BaÄŸdat istikametinden ve Ä°pek Yolu'ndan gelen kervanlar burada konaklar, malları gümrüklenerek buradan dağıtılırdı. Güneyden gelen ve Tokat'ı Ankara, Ä°stanbul, Samsun, Erzincan, Erzurum istikametine baÄŸlayan ve aynı zamanda asker uÄŸurlamalarının davul zurna eÅŸliÄŸinde yapıldığı bu yolun adı, bu nedenle "BaÄŸdat Yolu" olarak anılırdı. Ä°ÅŸin daha da ilginç yanı ise Osmanlı arÅŸivlerinden çıkan belge BaÄŸdat Yolunun taÅŸ döşeme planı idi. Yani türküde sözü geçen "BaÄŸdat yolları taÅŸlı" ifadesinin adeta bire bir belgesiydi. BaÄŸdat Caddesi'nin adı Cumhuriyetle birlikte günümüzde Tokat'ın en iÅŸlek bulvarlarından biri olan Behzat Caddesi olmuÅŸtur."

 
       Resim 1: BaÄŸdat Caddesi TaÅŸ döşeme ve kasis planı

    Açıklama : BaÄŸdat Caddesi üzerinde ve Tokat Sancağı hudutları meyanında ve 3 numaralı keÅŸifnamede tafsilatı beyan olunan "10 mezur oluk kasisi" resmidir. Tarih 1308 (Miladi takvime göre 1892-93 yıllarına denk gelmektedir)
 
  
 Resim 2: 1900 yıllarının başında BaÄŸdat Caddesi ve mimari planda görünen taÅŸ döşeme kaldırımlar..

    BÃœTÃœN BU VERÄ°LER IÅžIÄžINDA ANLAÅžILAN ODUR KÄ°;  türküde konu edilen olaylar şöyledir : Önceden gayrimüslim olan ancak sonradan müslüman ismi alan bir genç kız ile 1315 doÄŸumlu (1898-99) müslüman bir genç delikanlı arasında bir sevda yaÅŸanır.. Sözlere bakıldığında, genç adam sevgilisi ile gizlice buluÅŸmak üzereyken yakalanma tehlikesi geçirir ve damdan aÅŸağı atlar. Akabinde korkudan beti - benzi kül gibi sararır.. Ancak sevgilisini görmeden gitmemeye kararlı olduÄŸunu hissettirerek, bir gediÄŸe saklanır. (Gedik; yörede "kuytu yer" anlamında da kullanılmaktadır.) Ãœstelik sevgilisine aldığı fındık, fıstık ve manto gibi armaÄŸanlar da elinde kalır. Sevgilisine "aslında yarim kız senin adın Hediye diye" seslenirken, kendisiyle buluÅŸmaya gelmeye nazlanan kızın gerçek kimliÄŸini bildiÄŸinden dolayı ÅŸantaj yapıyor bile olabilir. 

    TÃœRKÃœNÃœN ÖYKÃœSÃœ : Ermeni Tehciri sırasında küçük yaÅŸta olan ve yolda baÅŸlarına birÅŸey gelmesin diye samimi olunan komÅŸu Türk Aileler'e emanet edilen ve de çoÄŸunda olduÄŸu gibi Allah'ın bir hediyesi kabul edilerek "Hediye" ismi verilen birçok Ermeni kızından bir tanesinin, müslüman bir genç erkek ile yaÅŸadığı bir gönül iliÅŸkisini, kuytudaki (Gedik) gizli buluÅŸmalarını, gencin sevdiÄŸi kıza aldığı fındık, fıstık, manto, endazesini 17'ye aldığı fistan...vb. armaÄŸanları ile örülmüş sözlerden oluÅŸan bir aÅŸk - sevda hikayesi ve bu sözler üzerine yakılan bir hovarda havası türküdür..

    NOT : Bu öykü Folklor AraÅŸtırmacısı Sn. Necdet KURT'un, tüm varyantlarını bir araya getirip, nota ve ses kayıtlarıyla birlikte sunduÄŸu "HEY ONBEÅžLÄ° AÄžLATMALI MI, OYNATMALI MI ..? " isimli makalesinden alıntılanmıştır. Daha geniÅŸ bilgi ve ses kayıtları için makalenin Repertükül linki aÅŸağıdadır...